4 Mayıs 2012 Cuma

Emzirmenin Yararları


 * Emzirmenin yararları (kolostrumun yararları, anneye ve bebeğe yararları, psikolojik etkisi).
Kolostrum içermiş olduğu besin öğelerinden çok, enfeksiyonlardan koruyucu özelliği ve bebeğin gastrointestinal sistem fonksiyonlarının düzenlenmesinde yararlı etkileri nedeniyle önem kazanmaktadır.
     Anne sütünün besin öğesi bileşimi bebeğin gereksinmelerine uygundur. Bebeğin ruhsal, bedensel ve zekâ gelişimine yardımcı olur. Anne sütü alan bebekler daha az ağlarlar.
     Emzirme, doğum sonrası rahmin toparlanmasını hızlandırır. Emziren anneler daha kolay kilo verirler. Emzirme doğal bir gebelikten korunma yöntemidir. Emziren annelerin kendilerine güvenleri ve annelikten aldıkları haz daha fazladır.
     Emzirme anne ve çocuk arasında yakın sevgi dolu ilişki sağlar. Annenin duygusal açıdan tatminini sağlar. Anne bebeğine daha sevgi dolu davranır. Bebeği terk etme veya hırpalama olasılığı daha düşüktür.
Emzirmenin yararları (kolostrumun yararları, anneye ve bebeğe yararları, psikolojik etkisi).

     Anne sütü bileşimindeki değişiklikler:
Kolostrum: annenin doğumdan sonraki birkaç gün boyunca ürettiği süttür. Koyudur. Rengi sarımtırak veya berraktır.
Geçiş sütü: Kolostrumdan sonra 5-15. günler arasında salgılanan süttür.
Olgun süt: On beşinci günden sonra salgılanan süttür. Sütün miktarı artar, göğüsler dolu, sert ve ağır hissedilir. Bu süreç “sütün gelmesi” olarak bilinir.
Ön süt: Öğünde en erken salgılanan süttür.
Son süt: Öğün sonunda salgılanan süttür.
     Son süt ön sütten daha beyaz görünür çünkü daha fazla yağ içerir. Bu yağ anne sütü ile alınan enerjinin büyük bölümünü karşılar. Bu nedenle bebeği memeden kısa sürede ayırmamak gerekir. Bebek kendi bırakana kadar memede tutulmalıdır. Ön süt son sütten daha mavidir. Çok miktarda üretilir ve yüksek miktarda protein,
laktoz ve diğer besinleri içerir. Bebek ön sütten gerek duyduğu bütün suyu karşılar. Bebeklerin 6 aylığa kadar sıcak havalarda bile diğer sulu içeceklere gereksinimleri yoktur. Diğer içeceklerle susuzluklarını giderirlerse, anne sütünü daha az almak isteyebilir.
     KOLOSTRUM
      Doğumdan sonra ilk 5 günde salgılanan süte kolostrum denir. Kolostrumda, olgun süte oranla daha fazla bulunan antienfektif öğeler, A vitamini, sodyum ve çinko bebeği ilk birkaç gün içerisinde enfeksiyonlardan korumaktadır. Kolostrum, bebeğin gastrointestinal sistemini immünoglobulinler ile mukozal bir tabaka oluşturarak kaplar ve böylece yenidoğan bebeği dış ortamdan gelecek patojen mikroorganizmalara karşı korur. Kolostrum 5-10 günler arasında geçiş sütü şeklini alarak, 3. haftadan sonra olgun süt özelliğini taşır.
     Kolostrumun özellikleri:
Olgun sütten daha fazla oranda protein içerir (% 3-3.5 g).
Yağ ve laktoz içeriği olgun süte oranla daha azdır.
• Enfeksiyon ve alerjiden koruyan antikorlar ve akyuvarlar, Sekretuvar IgA, laktoferrin, makrofajlar. T ve B lenfositler gibi antienfektif etmenlerden zengindir.
• Barsağın olgunlaşmasını sağlayan, alerji ve intolerans gelişmesini önleyen epidermal büyüme faktörlerini içerir.
• A, D ve B12 vitaminleri, sodyum ve çinko içeriği olgun süte göre daha yüksektir.
• Bilirubinin barsaktan atılmasını sağlayarak sarılığı önler.
• Kolostrum, maternal kanın genel yapısını ve özelliklerini yansıtır. Bu fizyolojik benzerlik, intrauterin yaşama alışmış yenidoğan için bir avantajdır.
     Kolostrum içermiş olduğu besin öğelerinden çok, enfeksiyonlardan koruyucu özelliği ve bebeğin gastrointestinal sistem fonksiyonlarının düzenlenmesinde yararlı etkileri nedeniyle önem kazanmaktadır.
Bu nedenle bebeğe ilk verilecek besin anne sütüdür.
     Emzirmenin bebek için yararı:
Her zaman sterildir, ısı derecesi idealdir.
Besin öğesi bileşimi bebeğin gereksinmelerine uygundur.
Koruyucu etmenleri içerir.
Sindirime yardımcı aktif enzimler (yağ sindirimi için lipaz) içerir.
Enfeksiyonu önleyen İmmunglobulinler içerir.
Hormonlar ve büyüme faktörleri içerir.
Solunum yolu ve gastrointestinal enfeksiyonları daha az görülür.
Orta kulak iltihabı riskini azaltır.
Çene ve diş gelişiminde rolü vardır.
Bazı kronik hastalıkların oluşma riskini azaltır (tip 1 diyabet, çölyak hastalığı gibi).
Alerjiye karşı koruyucudur ve bebeği pişikten korur.
Bebeğin ruhsal, bedensel ve zekâ gelişimine yardımcı olur. Dikkat azlığı sendromu, ilgisizlik gibi olgularda anne sütü alımı önem kazanmaktadır.
Anne sütü alan bebekler daha az ağlarlar.
     Emzirmenin anne için yararları:
Emzirme anne ile bebek arasındaki bağı güçlendirir. Emzirme annede oksitosin adı verilen hormonun salgılanmasını sağlar. Oksitosin hormonu, rahim kasılmalarının ve süt salgısının sağlanması dışında, annelik içgüdüsel davranışlarını yönlendirmeyle de ilgili bulunmuştur.
Emziren annelerin kendilerine güvenleri ve annelikten aldıkları haz daha fazladır. Her geçen gün ve her geçen ay giderek gelişen ve büyüyen bir bebeği görmek ve bunun kendi verdiği süt sayesinde doyduğunu bilmenin verdiği bir anne için benzersiz bir duygu olsa gerek...
Emzirme, doğum sonrası rahmin toparlanmasını hızlandırır. Emzirme sırasında salgılanan oksitosin hormonunun yardımıyla rahim gebelik öncesi daha kolaylaşır. Bu da annenin doğum sonrası kanama riskini önemli ölçüde azaltır. Doğum sonrası emzirmeyen annelere de kanamayı azaltmak için sentetik oksitosin hormonunu veya rahmi kasılmaya sevk eden diğer bazı ilaçları daha yüksek dozlarda ve daha uzun süre kullanmak gerekebilir
Emziren anneler daha kolay kilo verirler. Emzirme eylemi annenin günlük enerji gereksinimini yaklaşık 500 kalori arttırır. Bebeklerini tümüyle ya da kısmen emzirmeyle besleyen annelerin doğum sonrası birinci ayda kalça çevresi ölçümlerini emzirmeyen annelere göre belirgin şekilde daha düşük bulunmuştur.
Emzirme doğal bir gebelikten korunma yöntemidir. Eğer bebeğinize ek gıda vermiyorsanız emzirmenin gebelikten koruyucu özelliğinden faydalanabilirsiniz.
Emzirmek anne için doğal bir sakinleştiricidir. Emzirmek gerçekten de hem sakinleştirici hem de uykuya dalmayı kolaylaştırıcı etkiler yaratır. Bu nedenle annelerin bebeklerini emzirirken uykuya dalmalarına sık rastlanır.
Emziren annelerde demir eksikliğine bağlı kansızlık ortaya çıkma riski azalır. Emziren annelerde doğum sonrası kanama miktarı daha az olduğundan ve emzirmeye devam ettikleri sürece adet görme olasılıkları daha düşük olduğundan bu anneler, doğumda kaybettikleri demir depolarını daha kısa zamanda tekrar oluştururlar.
Emziren annelerin meme kanserine yakalanma riski nispeten daha düşüktür.
Emzirme, şeker hastalığı olan annenin günlük insülin ihtiyacını azaltır.
Emziren annelerde endometriyzis hastalığının ilerleme hızı daha düşüktür.
Emzirmek, annenin ileride yumurtalık kanserine yakalanma riskini azaltır
Emzirmek annenin ileride endometrium (rahim için tabakası) kanserine yakalanma riskini azaltır.
Emzirme anneyi ileride ortaya çıkacak kemik erimesinden korur.
     Emzirmenin psikolojik yararları:
     Emzirme anne ile bebek arasında yakın, sevgi dolu bir ilişki kurulmasını kolaylaştırır. Bu da anneyi duygusal olarak tatmin eder. Doğumdan sonra yakın temas bu ilişkinin gelişmesine yardımcı olur. Bu durum “duygusal bağlanma” olarak adlandırılır. Eğer bebekler doğumdan hemen sonra annenin yanında kalırlarsa ve emzirilirlerse daha az ağlarlar ve daha çabuk gelişebilirler. Emziren anneler bebeklerine daha şefkatli davranırlar. Bebeklerinin onları çok meşgul ettiğinden ve gece beslemekten daha az yakınırlar. Bu annelerin çocuklarını terk etme ya da ihmal etme olasılığı diğer annelere göre daha azdır. Bazı çalışmalarda anne sütü ile beslenmenin bebeğin zekâ gelişimine, entelektüel yapısına olumlu etki yaptığı bildirilmektedir.
      Yaşamın ilk haftalarında anne sütü ile beslenen düşük doğum tartılı bebekler, yapay beslenen bebeklere göre ileri yaşlarda zekâ testlerinde daha başarılı olurlar. İlk 6 ay sadece anne sütü verdikten sonra altıncı ayda başlayacağınız ek gıdalarla bebeğinizi iki yaşına kadar emzirme desteği ile anne sütüyle besleyebilirsiniz. Bebeğinizin ikinci yaşında bile anne sütünün, onun enerji, vitamin ve protein ihtiyacının bir bölümünü karşıladığından emin olabilirsiniz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder