22 Aralık 2011 Perşembe

Tırnak Yeme

TIRNAK YEME
Tırnak Yeme Ve Parmak Emme Alışkanlığı
Tırnak yeme alışkanlığına çoğunlukla 3-4 yaşlarından önce başlamaz. (Çok ender olarak 5 aylık gibi erken bir dönemde görülebilir). Çocukların %33 de tırnak yeme davranışı görülür. Bu oran erken ergenlik çağına kadar sürer. Ergenlik çağında tırnak yiyen çocukların sayısı %40-45’e yükselir. Yani ergenlik çağına doğru çocukların hemen hemen yarısı tırnak yeme davranışı gösterir. Bunun nedeni olarak gençlerin çevreden onay görmemeleri olarak değerlendirilir. Ayrıca tırnak yiyen çocukların ailelerinin çoğunda tırnak yiyenlere rastlanmaktadır. Bunun içinde tırnak yemenin bir taklit olduğu ve büyükleri taklit etmek suretiyle öğrenildiği ileri sürülmektedir. Ergenlik çağında sosyal onay görenlerin çoğu bu alışkanlığı terletmektedir.
Tırnak yemek bazen ayak parmaklarını ısırmakla ve ayak tırnaklarını el parmaklarıyla yakalama ile ilişkili görülmektedir. Ayak parmağı tırnağının yenilmesi ve ısırılması hemen hemen sadece kızlarda görülmektedir.

TIRMAK YEME DAVRANIŞLARININ NEDENLERİ
Tırnak yeme davranışından çok bu davranışa neden olan olayları saptamak gerekir.
Bu davranışın altında yatan sebepler parmak emmede olduğu gibi çoğunlukla psikolojik rahatsızlıklardır.
Alışkanlık daha çok baskı altına alınmış heyecanların ilgilendiği durumlarla olup, çocuk bunun arzu edilmeyen bir davranış ve alışkanlık olduğunu anlayınca kökleşmekte olduğu görülmektedir.
Tırnak yeme bir güvensizlik belirtisi olarak kabul edilir. Aile içinde aşırı bakılı ve otoriter bir eğitimin uygulanması, çocuğun sürekli azarlanarak eleştirilmesi, kıskançlık, yeterli ilgi ve sevgi görememe sıkıntı ve gerginlik başlıca nedenlerdir.
Anne babanın yaşantısı da önemli bir etkendir. Anne baba geçimsizlikleri anne babanın sık sık kavga etmesi ailedeki sorunlar çocuklarda tırnak yeme gibi davranışlara neden olur. Bunun yanı sıra anne babanın aşırı kaygılı olması çocuğu aşırı derecede koruyup kollaması ayrıca anne babanın çocuklar arasında ayrım yapması çocuklar arasında kıskançlığa yol açar. Bu da dolaylı şekilde kendini tırnak yeme olarak gösterir. Tırnak yeme daha önce belirttiğimiz gibi taklit yoluyla da edinilebilen bir davranıştır. Ailede herhangi bir bireyin tırnak yeme davranışı göstermesi doğal olarak çocuğun ilgisini çekecektir. Ayrıca tırnak yeme davranışı olaylara bağlı olarak gelişebilmektedir. Çocuğu tedirgin eden herhangi bir olay veya çevrede onun için hoşnutsuzluk yaratacak herhangi bir durum bu davranışı göstermesine yol açar.

TEDAVİ VE ALINABİLECEK ÖNLEMLER
En etkili yöntem 3-4 yaşlarına kadar bu alışkanlığın anne baba tarafından görmezlikten gelinmesidir. Daha sonra bu alışkanlık devam ederse; çocuğun gerginlik ve uyumsuzluk nedenleri iyice araştırılmalı ve bunlar saptanarak çözüm getirilmeli
Çocuğu azarlamak, korkutmak, ceza vermek gibi zorlayıcı yöntemlerin uygulanması yararlı olmamaktadır. Hatta kimi zaman daha ağır duygusal problemlerin çıkmasına neden olabilir.
Çocukları korku kaygı yaratacak durumlardan uzak tutmak gerekir. Küçük çocukların kaygı korku verici televizyon filmlerini izlemeleri, kavgalı olaylarda bulunmaları çocuğu heyecanlandıracağı için sakıncalıdır.
Tırnak yiyen çocuklara geceleri yatarken eski hafif eldivenleri giydirmek. Çocuk gece tırnaklarını yemek veya ısırmak istediğinde hatırlatıcı olması bakımından yararlı olabilir. Parmak ve tırnağa acı fakat zararsız bir sıvı sürülebilir. Bu hem hatırlatıcı ve hem de tırnağını ağzına götürdüğü zaman acı ile birleştiğinde terk etmeye yardımcı olabilir.
Çocukların ilgisi başka yöne çekilebilir. Sinema, televizyon izlerken veya radyo dinlerken onun ağzını çiğneyecek bir şeyle meşgul etmek tırnak yemenin ve ısırmanın yerine gelecek bir etkinlik olabilir. Çocukları ara sıra başarılarından dolayı ödüllendirme bazı durumlarda yarar sağlayabilir. Ancak bunun kısıtlı ve uygun şekilde kullanılması gerekir. Aksi takdirde çocuk yeni ödüller almak için bunu kullanabilir. Tırnak derin kesilebilir. Çocuğun kendi tırnak bakımıyla uğraşması da yararlı olabilir. Bunun içinde çocuğa manikür ve pedikür malzemeleri alınabilir.
Son söz ve bir önlem olarak tırnak yemenin ve ısırmanın çok kötü bir alışkanlık olmadığı ve bunu isteyenlerin kolaylıkla terk edebilecekleri çocuklara anlatılmalıdır. Çocuk buna inandırıldığı zaman bu alışkanlıktan vazgeçmek için çaba gösterecektir. Çünkü dış etkenler çocuğun bu alışkanlıktan vazgeçmesine fazla etkili olmamakla bazı hallerde alışkanlığın kökleşmesine ve başkalarını kızdırmak ve huzursuz etmek için bir araç olarak kullanılmasına neden olmaktadır.

PARMAK EMEN ÇOCUKLAR
Doğumdan sonra ilk 3-4 ayda normal olarak bir çocuğun yeme içmesi için tek yol emme faaliyetidir. Bir yaşına kadar emme beslenmede esas yoldur. Çocukların emme faaliyetinden büyük ölçüde zevk aldıkları görülüyor. Çocukların bir çoğu beslenmedeki emme faaliyetinin yeterince doygunluk aldıkları görülmektedir. Ağız hayat süresince haz kaynağıdır. Bu faaliyet erken çocuklukta emme, sakız çiğnemek, tırnak ısırmak gençlikte sigara içmek, öpmek ve hafif ısırma şeklinde olmaktadır. (D. Çağlar, 1981).
Çocukların emme faaliyetinden belli şekilde ve derecede hoşlandıklarını söylemiştik. Emme yoluyla anne ve çocuk arasında duyusal bir bağ kurulmakta, çocuk anne ile daha yakın olmakta ve karın doymaktadır. Karnının doyması çocuk için dengeli ve sağlıklı büyümesi, gelişebilmesi için ne kadar önemli ise anne ile kurulan bu yakın ilişki çocuğun ruh sağlığı içinde çok önemli faaliyettir.
Çocukların 1 yaşına kadar parmak emmesi yaralı ve normaldir. Parmak emme 1,5 yaşına doğru sık görülebilir. Parmak emme açlıktan kaynaklanan bir davranış değildir. Emme %50’den %87’lere varan yüksek oranda beslenmeye bağlı olmayan davranış biçimidir.
Çocuğun emme arzusu, güzelliğin bozulacağı veya buna benzer mazeretlerle vaktinden önce veya sonra emdirilirse çocuk anneyi emerek doyuramadığı psikolojik ihtiyaçlarını değişik şekilde doyurmaya çalışabilir. Çocukların genel olarak sık başvurdukları doyum şekli parmak emmedir. Dr. David Levy her üç saatte bir beslenen bebeklerin,her 4 saatte beslenen çocuk kadar parmak emdiklerine işaret etmektedir. Yine biberon emzikleri eskiyip yumuşadığı için 20 dakika yerine 10 dakika biberonu emen bebekler hala 20 dakika biberon emen bebeklerden daha fazla parmak emmektedirler.
Bebek beslenme bittikten sonra parmağını emerse ve faaliyeti beslenme süreleri arsında uzun süre emerse, emme arzusunun yeterince doyurulmadığı düşünülmeli bu durumu giderici tedbirlerin neler olabileceği üzerinde durmak gerekir.(S. Gizer 1996).
Bir yaşındaki çocukların yarısı parmaklarını emerler. 9 aydan itibaren uykuyla parmak emme arasında yakın bir ilişkinin olduğu, uykusu gelen bebeğin parmağını ağzına götürdüğü görülür. RİTVEL adı verilen bu alışkanlık aylarca sürebilir. Çocuğu parmak emmeden alıkoymak için yapılan çalışmalar 3 yaşına kadar çocuk tarafından dirençle karşılanır. Bazı bebekler yeni dişlerinin çıkması,bazıları zorlukla karşılaştıklarında,utanma ve sıkılma belirtisi olarak parmak emme görülür. 18 ayda sıklaşan parmak emmenin 4yaşında kaybolması beklenir.
Beslenmeye bağlı olan parmak emme birinci yılın sonunda kesilebilir. Bazı durumlarda kesilebilir. Bazı durumlarda devam edebilir. GESEL ve 126 parmak emmenin 18-21 aylık çocuklar devrinde en yüksek seviyeye çıktığını ve çok sık görüldüğünü söylemektedirler. Özellikle hiçbir faaliyete katılmadan saatlerce parmak emerek oturduklarını gözlemiştir. Fakat faaliyetlere katılmasa da parmak emmek 2. Yıldan sonra durmaktadır. Çok nadir olarak 5-6 yaşlarına kadar devam edebilir. Yetişkinlik yıllarında devam eden vakalarda vardır.
Araştırmalar en geç 5-6 yaşlarında sona erdiğinde parmak emmenin zararının olmadığı ancak devam etmesi halinde diş formasyonuna neden olabileceği kanıtlanmıştır. Parmak emme sıklığı okula başladığı sırada hızla azalır. 6-12 yaşlarında %12 oranında kazanılmış bir alışkanlık olarak süre gelir.
Parmak emmenin uyum ile sıkı bir ilişkisi vardır. Çocukların uykuya dalarken parmak emdiklerini söylemiştik. 2 yaşında ki çocukların bir kısmı uykuya dalarken parmaklarını ağzına almak için direnirler. 3 yaşında bu alışkanlık kendiliğinden kaybolur. Parmak emme faaliyeti inanıldığından daha az diş düzensizliğine sebep olmaktadır. Parmak emme 5-6 yaşından sonra görülürse arzu edilmeyen bir alışkanlık haline gelir. Parmak emme yatma zamanı devam etse de bu bozuk bir alışkanlıktır.
Ebeveynler parmağını emen çocukların çene kemikleri ve dişleri üzerinde ki etkilerini düşünerek endişeye kapılabilir. Parmak emmenin alt ve üst dişleri geri ittiği doğrudur. Parmak emmenin dişleri ne kadar etkilediği parmak emme süresine ve en önemlisi parmağın ağızda ki duruşuna bağlıdır. Süt dişlerinde oluşan bu değişiklik 6 yaşından sonra çıkan asıl dişleri etkilemediği işaret etmektedir.
Çocuğun anne karnında baş parmağını emdiği sanılmaktadır. Bir bebeğin doğduğunda baş parmağının şiş olduğu, ilk ağlamasından sonra parmağını ağzına götürüp emdiği araştırma sonucu saptanmıştır. Çocuk aç olmadığı zaman da parmağını emer. Emme çocuğa haz verir ve çevresini bu şekilde tanır.
Diğer bir görüş ise baş parmağın emme objesi seçilmesi rastlantıdır. Baş parmak çocuğun rasgele yapılan hareketleri sonucu ağız ile teması ile gerçekleşir. Çocuk bu faaliyeti zevk verici olarak buluyor. Daha sonra diğer parmakların tesadüfü olarak ağız ile teması ile haz kaynağı olarak kullanmaya başlıyor.(D. Çağlar 1981)
LEVY buzağılar, köpekler, tavuklar üzerinde yaptığı klinik gözlem ve incelemelerde baş parmağın emilmesini yeme beslenme zamanın da uygunsuz yeme faaliyetini temel faktör ve sebep olarak görmüştür. Gesel ve ILG bunu önemsiz bir faktör olduğunu iddia etmektedir. Gesel ve arkadaşları inceleme sonuçlarını “bizimde bu konuda benzer denemelerimiz olmuştur. Bizde anneler tarafından beslenen çocukların parmak emdiklerini gördük. Sonraları bu çocukların iyi, uyumlu çocuklar olduklarını ve normal olarak geliştiklerini gördük”. Şeklinde incelemelerini anlatmışlardır.(D. Çağlar1981)
Davis ve yardımcıları herhangi bir kapla, şişe ile ve anne sütü ile beslene üç grup olarak bir deneme yapmıştır. Bu denemesinde parmak emmenin en çok anne sütü ile beslenen, meme emen çocuklarda olduğunu görmüşlerdir.(D. Çağlar 1981) Baş parmağın emilmesi genellikle ilk çocukluk aylarında meydana gelmiş oluyor. Bazen diş çıkarma devresinde ve nadiren de akranlarını akranlarını taklit etmesiyle başlıyor. Bazı hareketler baş parmak emmeye eşlik etmektedir.
 Kulak çekmek,
 Başı okşamak,
 Saç kıvırmak ve çekmek,
 Battaniye, Pike, yatak çarşafı ve havluyu emmek,
 Battaniye ile çeneyi ve gözü ovmak,
 Battaniyeyi yüz üstüne çekmek,
 El ve kol emmek.
Bir çok çocuklar ellerinde battaniye, pike veya bir kumaş parçası varken parmak emerler. Bir çocuk sadece bir parça ipek kumaşı ağzına almış onu çiğnemiştir. Parmak emmeyi terk etmişti. Ama parmak emme durduktan sonra emme ve ipek kumaş çiğneme ortak bir hareket olarak devam etmişti. (D. Çağlar-1981)

DİL EMME
Parmak emmeye benzer bir faaliyette dil emmedir. Dil emme çocuk parmak faaliyetinden alıkonulduğu zaman çocuğun sık baş vurduğu bir harekettir. Bunu her tür çocukta görmek mümkündür. Bu alışkanlık zararsızdır. Genellikle 2 yılda kaybolur.(D. Çağlar-1981) Çocuklarda görülen hastalıkların pek çoğu parmak emmeye bağlıdır diyorlar. Başka bir deyişle parmak emmeyi bazı sapınçlarla ilgili bulanlar varır. Parmak emmenin damak bozukluğuna, damak ve diş deformasyonlarına ,hava yutmalarına, bağırsak iltihabı rahatsızlılarına, ağız hastalıklarına sebep olduğu söylenir. Bunlar arasında parmak emmenin dişlerin uygunsuz yerleşmesine sebep olduğu söylenir. Fakat parmak nasırının oluşmasına sebep olmaz. Hiçbir parmak hastalığına da sebep olduğu görülmemiştir. Bu alışkanlık zararlı olarak ta bilinmez. Yukarıda belirtilen hiçbir hastalığında nedeni olduğu kanıtlanmamıştır. Çünkü yukarıda sıralanan deformasyonlara parmak emen ve parmak emmeyen çocuklarda aynı sıklıkta rastlanmaktadır. Pis parmağın emilmesi mikropların ağızdan girmesine sebep olur. (D Çağlar 1981)

EMZİRİLEN BEBEKLERDE PARMAK EMME
Annesini düzenli ve yeterince emen bebeklerin diğer yaşıtlarına göre daha az parmak emdiklerini söyleyebiliriz. Genelde anne göğsünün boşalıp boşalmadığını bilmez bu işi bebeğe bırakır. Bir bebek biberondaki sütü bitirince biberonu bırakır. Çünkü o havayı emmek istemez. Parmağını emmeye çalışan bir bebek hakkında akla gelecek ilk soru “eğer bırakırsa, bebek daha uzun süre meme emer mi?” Olacaktır. Bu soruya cevap bulabilmek için anneler uygun zamanlarda bebeğin 30 veya 40 dakika meme emmesine müsaade etmelidir. Bebek göğüsteki sütün çoğunu 5 veya 6 dakikada emer. Geri kalan zamanlarda ise emme arzusunu doyuruyordur. Damla halinde gelen süt onu kandırmaktadır. Başka bir ifade ile bebek 35 dakika meme emse 20 dakika emzirilmekten alındığında birazcık daha süt içebilir. Memen emen bir çocuğa istediği kadar emmesi için izin verilince neticeler şaşılacak kadar değişik olur. Bir beslenmede memeyi 10dakikada bırakan bir bebek bir başka beslenmede 40 dakika emmeye emmeye kalkışacaktır. Bu da meme emmenin bebeğin kendi ihtiyaçlarına göre ayarlayabileceğinin bir göstergesidir. (S. Gizer-1998)
Emme isteği yeterince doyurulamayan bir çocukta başlangıçta görülen parmak emme alışkanlığına zamanla başka hareketlerde eşlik edebilir. Çocuk kulağını tutabilir, başını sallayabilir, saçını çekebilir, Bazen de eşlik eden hareketler parmak emme kesildikten sonra sürebilir. (S. Gizer 1996) Parmak emmede çocuklar bir haz elde etme doyum sağlamak için yaparken, tırnak yiyen çocuklar ise gergin, kolayca heyecanlanan ruhsal psikolojik sorunları olan çocuklarda görülür.


PARMAK EMMENİN DÜZELTİLMESİ İÇİN ALINACAK ÖNLEMLER
Anne ve babaya parmak emmenin zararsız bir faaliyet olduğu açıkça anlatılmalıdır. Parmak emmenin biraz önce değindiğimiz gibi diş deformasyonlarına sebep olmadığı, bir hastalık mahiyetinde olmadığı açıkça anlatılmalıdır. Çünkü halk arsında parmak emmenin günah olduğu, çocukların mastürbasyon gibi bozuk bir cinsel haz aracı olarak yaptıkları hatta dini bakımdan büyük bir günah sayılacağı ve sayıldığı kanısı hakimdir. Bu batıl inançların silinmesi alınacak tedbirlerin başında gelir. Çünkü buna inanan anne, baba ve aile büyükleri ömür boyu sürecek bu kötü alışkanlıktan çocuklarını vazgeçirmek için çok şiddetli tedbirlere başvururlar. Hatta çocukların parmaklarına acı biberler sürenler, dayak atanlar, ellerini kollarını arkadan bağlayanlar,eline parmaklarına iğne batırıp onlar unutamayacakları acı verecek cezalar uygularlar. Bu tenkitler, azarlamalar, dayak atmalar, parmağa acı sürmeler çocukta olumsuzluğun yükselmesine neden olabilir. Anne babayı rahatsız etmek için bir davranış olarak kalmasını pekiştirebilir.(D. Çağlar-1981)
Parmak emme kendi başına çocuklukta ve sonradan uyumu etkileyen bir alışkanlık değildir. Özel bir düzeltici tedbir olmayı da gerektirmez. Ancak parmak emmeye başlayan veya bunu alışkanlık haline getirmiş çocuklara bu alışkanlıkları terk etmeleri için uygun olmayan tedbirlerin, cezaların uygulanması sonucu bir çok uyum ve duyusal problemlerin ortaya çıkmasının nedeni olabilir. Basit bir alışkanlığı terk ettirmek için uygulanan metodlar durumla ilgisi olmayan yeni ve kronik bazı uyum bozukluklarına sebep olabilir. (D. Çağlar-1981)
Küçük yaşlarda çocuklar uygun şekilde beslenmelidir. Gıda ve anne sütünün kalitesi yanında çocuğun gıda verilirken tutumuna özel bir yer ve önem vermek gerekir. Çocuk gerek anne memesinden ve gerekse biberonla beslenirken annenin göğsüne onun sıcaklığını duyacak şekilde yaklaştırılmalıdır. Bir taraftan çocuğa gıdası veya meme verilirken diğer taraftan anne çocuğa gözlerinden sıcak sevgi akıtmalıdır. Çocuğun gevşek tutulması,hırpalanarak, azarlanarak gıda verilmesi büyük bir anlam taşımaz, haysiyet sahibi bir gence al zıkkımlan diye yiyecek vermenin yaptığı etkiyi yapar.(D. Çağlar-1981) . Uygar insanların köpekleri beslerken yaptığı içtenliği insan yavrusundan esirgerler. Uygun şekilde beslenme bu problemin ortaya çıkmasında en büyük engel teşkil eder.(D. Çağlar-1981)
Belki çocuk parmak emme veya lastik meme emmeden özel bir haz duyabilir. Bu hiçbir zaman zararlı bir alışkanlık değildir. Normal davranışlar ve ilişkiler yoluyla bu alışkanlık 1 yaşının sonunda terk edilebilir.(D. Çağlar-1981)
Eğer çocuk yürümeye başladıktan veya 1 yaşından sonrada bunu yapıyor yani parmağını emiyorsa bu çocuğun fazla yorgun, rahatsız, mutsuz, sıkıntılı, üzüntülü olduğunun belirtisidir. Çocuğun durumunun incelenmesi düzeltici tedbirlerin yalnız bir belirti olan parmak üzerinde değil bütün durumu düzeltmeye yöneltilmesi gerekir. Çünkü parmak emmenin asıl nedenleri ortadan kalkmadıkça çocuk parmak emmeye devam edecektir. (D. Çağlar-1981)
Çocuğa uygun dinlenme, geniş ve çeşitli faaliyet olanakları, oyun ortamları meşgul olmak için olanaklar sağlanmalıdır.
Anne babanın uygun olmayan davranışları düzeltilmelidir. Çocuklara bu alışkanlığından dolayı şiddet hareketleri uygulanmamalı ve çocuk batıl fikirlerle korkutulmamalıdır.
Mükafat vaadi, çocuğun bunu terk etme arzusunu ve gücünü harekete getirecek, çeşitli tedbirler çocuğu harekete getirerek çocuğun bunu bırakmasını sağlayabilir. Çocuk parmağını ağzına götürdüğü zaman uyarıcılık yapacak zararsız acı mayi sürülmesi ve geceleri hatta gerekiyorsa gündüz çocuğa eldiven takılması, alışkanlığı sona erdirmesi için iyi bir hatırlatıcı olabilir.
Çocuğa bilhassa kendi kendini kontrol etmek için, isterse bu alışkanlığı terk edeceği inancını kazandırmak, alışkanlığı yenmek için iyi bir hatırlatıcı olabilir.
Çocuk 4-5 yaşlarına geldiğinde parmağını emmeye devam ediyorsa kendisine telkinlerde bulunmak faydalı olabilir. Çocuğa bu yaptığının çocukça bir davranış olduğu başkalarının gözüne hoş görünmediği onun anlayabileceği bir dille anlatılır. Çocuklar bu yaşlarda genellikle büyük bir insan gibi olmaya, ebeveyni taklit etmeye özenir. Çoğu zaman onlar gibi davranır. Ebeveyn çocuğun bu durumunu çok iyi değerlendirmelidir. Kendilerinin parmak emmediklerini, çünkü bu durumun pek hoş olmadığını söylemeleri çoğu zaman etkili olabilir.(S. Gizer-1996)
Çocuğun erken memeden kesilmesinin karamsar, sadist geç memeden kesilmesininse güveli ve iyimser bir kişilik geliştirdiği açıklanmıştır.(H. Yavuzer-1997)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder